A
Ah lımın derdo:ah benim derdime
Ahn geren : bu kadar geziyorum
Af bıkır: affet
Afin : asmaktan emir as
Alaqe meb: oralı olma
Alaqe me vic: oralı olma
Aliyert : durdu
Amza : hala oğlu
Arbud : yonca
Ariyede : topladı
Aşık : kendisiyle oyun oynanan bağlantı kemiği( çocuk oyunu)
Aşkira :açıktan aleni
Avdırek : gökdere
Aybav:ayıptır
Ayak : o şeyki
Aypka tı siye : ayıp sana
B
Bahçé: sonra
Baklé : fasulye
Baré mı : benim payım
Barkin : paylaşıyorlar
Bastık :
Baş lac : efendi çocuk
Bazulcun : domates
Bazulcun say : batlıcan
Be: ayva
Bearz kerd : fırçalamak yerin dibine geçirmek
Begum kerd : beğenmek
Beht teştare : öğleden sonra
Bele rıskate : çekilmez bir bela
Belkatık :tipik kendine has
Bemcad : muhannet
Bemırad : muratsız
Benahol : iyi olur
Bena nı bena : oluyormu olmuyormu
Bena nuveş : hasta olursun
Ber a bi : kapı açıldı
Ber akere mun : kapı açık kalsın
Ber akera vera : kapıyı açık bıraktı
Ber kuya : kapı dövüldü
Berma : ağladı
Bermun ağlıyor
Ber xu bı kafeln : kapını kapat
Besilme: sığıntı köle
Bester : sil
Be şarmaye : utanmaz
Beşnav: işitesin
Beyxut :kendinden geçmiş
Bıderz : dik
Bı gir :kaynasın
Bıj :çiş
Bık : yap
Bı kadinen : bitirseydi
Bına niyozin : bilmiyorlar bile
Bı nemir : yumuşadı hamurlaştı
Bınéna : birazdan biraz daha
Bı nım : sakla
Bınra şı : kökten gitti
Bı qéd: bitir
Bı qér: bağır
Bırarun: kardeşler
Bıraza : kardeşoğlu
Bı senc: tart
Bı taht: kaskatı olmak canı çekilmek
Bıxçı : testere
Bı vaz : iste
Bı vel: kül oldu
Bı vin : kayboldu
Bızık : keçi yavrusu
Bızmışın: Elazığ da bir yer adı
Bi her zırin : merkep olmuşlar anırıyorlar
Bi itiya : buraya gel
Bin lingun: ayakların altında
Bi vin : kayboldu
Biye hun mend : uykusuz kaldı
Biye şarmayé : utanmaz
Biye tü : senin dışında
Bo hinik itiya : bak işte burası
Borun: güvercin
Bu: ye
Bumbar : bağırsak dolması
Bun : bakmaktan emir - bak
Bun tüzbe yira : tespihine bak
Bün : götürüyor
Büyükhaylan : büyük çaltı
Büyük parsiyan : kırkbudak
C
Ca mıra vic : yerimden çık
Cazi : cazgır edepsiz (kadınlar arasında
söylenir)
Cé hol : iyi yer
Ce ken : yırtıyorum yırtarım
Cé ma bi hera : yerimiz genişledi rahatladı
Cerra : aşağıdan
Ce xu da: yerini verdi
Cé yin itiya : belki buraya gelirler
Cılun rakir : yatağı sereyim
Cırakert : koparmak yırtmak
Cıt kin : tarlayı çift sürmek
Cinek : kadın
Ciné kıcun : çocukların karısı
Cirge pıra : ona kızdı
Cora pé : ondan sonra bilinenden sonra
Corra : yukarıdan
Ç
Çada : nerede
Çaput : bez
Çara şin : nereden gidiyorsun
Çarnin : gezdiriyorlar
Ça şin : nereye gidiyorsun
Çebaxçur : bingöl
Çendek : ne kadar
Çen germ : ne kadar sıcak
Çe nı mé : hiç gelmediler
Çé nin: gelmiyorlarmı acaba
Çen rakot : ne kadar yattı
Çen seré: kaç yaşındasın
Çeper : bahçe etrafı çıt
Çeple pohi :masal hayvanı
Çerçi : seyyar olarak öteberi satan kişi
Çerré nı mé : hiçbir zaman gelmedi
Çerxatnin : araştırıyor dolaştırıyor ele geçirmeye çalışıyor
Çici : göğüs (meme)
Çı est çı çinü : ne var ne yok
Çı gar gur : ne var ne yok
Çı gerin : ne geziyorsun
Çı hör hör : ne hör hör yapıyorsun (gülüyorsun)
Çı karkirin : (sitemle söylenme)ne söyleniyorsun
Çıkırye : elbisenin kırışması
Çık nıbün : hiçbirşey olmaz
Çım balkatné : gözü pörtletme sinirli bakma
Çıma hel yin : ne zaman geliyorsun
Çım hel bir : ne zaman geleyim
Çım hu mı vil: gözünü ovma
Çım şa mı : gözü bana ilişti bana baktı
Çımun xu porcinen : gözlerini çevirmek
pörtletme sinirli bakmak
Çım mı nı bırna : gözüm kesmedi
Çım nı venin : gözler görmüyor
Çım vıl : çiçek gözlü
Çına gerin : ne arıyorsun
Çına unin : neye bakıyorsun
Çına vunin : ne okuyorsun
Çırık : hayvan sağmaktan emir --sağ
Çı şir : niye gideyim
Çı zot puréd : ne beddua edeyim
Çigog: şey eşya
Çi kin : bir şey yapacaklar
Çim tu raştip: gözün aydın olsun
Çineb : yoktu
Çolig : bingöl
Çona :başkaca
Çotık : eğmekten emir eğ
D
Dalpa: damla
Dare : orak şeklinde odun kıracağı
Daye : anne
Daye tı kırbun : annesi kurban olsun
Dayza :yeğen amca oğlu
De he ca: çekilirmisin
De he vındır : bi dururmusun
Dek : doldur
Dekır : doldur
Dende : beze
Dendik : ceviz içi
De nibi : dolmadı
Derüm: defa
Derzen: dikerim (elbiseyi)
Derzin kun ; iğne yapıyor
Desın: onluk
Dest berz cı : el at şuna
Destın lıngun ser: ellerin ayakların üzerinde sürünme emekleme
Destmac biger : abdest al
Destmal :mendil
Dest teşunen : el sallamak
Destun : eller
De tıra munen : di şuna bakın
Deyirbaz : şarkıcı türkücü
Dırbaz : zazaca erkek ismi
Dırik: böğürtlen
Dıyag bık :biraz bekle bir yere ayrılma (kızgınlık ifadesi)
Diyek: nine
Doğe yı şı : başı döndü
Doyé tü : senin köyün
Döş dılav:
Dun kazuğur : kazığa oturtmak
Dusiyena pa : üzerine yapışmak
Duvar : hayvan sürüsü
Düir şı : uzak gitti uzaklara gitti
Düir mend : uzak kaldı
E
E hin vare nıken: artık sahip çıkmıyorum
E inke veren hu : şimdi altıma yaparım
Éna kun : böyle yapıyor
Endek : bu kadar
Engılsiyé : ayağın uyuşması
Eré :geç
Ere me vist :geciktirme
Erzena : kaçıyor
Erzün kün fek : alıp ağzına atıyor
Eskıc : kuru üzüm
Eşken cı : ona gücüm yeter ( yada yetermi)
Eşkin : yapabilmek gücü yetmek
E tura çık nuvun :ben sana hiç bir şey söylemiyorum
Ez eşken vic : ben çıkabiliyormuyum
Ez ha pave tu : ben seni bekliyorum
Ez umeya : ben geldim
Ezum nıvend : ezan okunmadı
F
Fek ber : kapı ağzı
Fek mı erz cı : ona dil uzatma
Ferç tüir niyed : ferç sana değmesin
Fırag : kap kacak -eskiden çömlekler için söylenirdi-
Fış:yellenme
Fışkreş : gizli suç işleyen kişi
Fistun: elbise
G
Gek : bazen
Gen : almak
Ger: değirmen taşı
Gergüş : bebek beşiği
Germına: sıcaktır
Gesver : açlıktan
Gıj : çetin ceviz kabuğu sert ceviz
Gılé : örükler
Gıl hıl : saçı ağarmış kocamış
Gıllik: kadın üreme organı
Gınav : günah
Gırzé :ağaç kabuklarından oluşan deste- bağ
Gila: saç örgüsü
Gil yo vuner kin : sanki bir şey yapacaklar
Gin : alıyorlar
Gira : kaynadı
Girena : kaynıyor
Girna: kaynadı
Giyin :insan dışkısına bulaşmış (poxlu)
Gozbaci : şakacı kendini sevdirmeye çalışan
Goziyer : ceviz ağacı
Guela germa : sıcak göl
Guenena : kanıyor
Guerim :görümce
Gueş ma berd : kulağımızı götürdü
Gueş me pan : kulak asma
Gungulak : boğuşma
Guni mend : canlı kaldı
Gure kin : iş yapmak çalışmak
Guré xu di : işini buldu ayvayı yedi
Guré xu zun : işini biliyor
Guré mı öst : işim var
Gurun ma : işlerimiz
Gun xu da : canını verdi vefat etti
Gujbın : altını ıslatan
Gün : alıyor
Ğ
Ğarip : yabancı
Ğarzun : ekrekte bir yer adı aynı zamanda bir aşiret adı
H
Habat: çalışmak
Haber med : konuşma
Haberin yıra bun: konuşmalarına bak
Hadre bi : hazır oldu
Hag : ham olgunlaşmamış meyve
Hala bin : az önce
Hal hal : ara sıra
Hal mesela ena : durum bundan ibaret
Halza : dayı oğlu
Hama ker tamum :şimdi tamam oldu
Hama nı vorzin : henüz kalkmıyoruz
Hasir çımun : gözyaşı
Hatırıb:hatırlar olsun (hoşçakalın)
Ha vac ha vac : ha söyle ha söyle
Haye mı pé niya: haberim yoktu
Hay hibiti :
Hebene : eşya şey boş kab
Hedika : ha demeden usulca
Helawi : tatlı
Héna : yine
Héna dun tü: tekrar sana verecem
Hende ina : bunun kadar
Heriş : ağız (hayvanın yavruladıktan sonraki ilk sütü)
Herni mıra vic : yerimden çık
Hesemna : saydı yerine koydu
Hesken : sevgi sözcüğü
Het xu tad: yönünü çevir
Hetat xu ger: kendi etrafında dön
Hetun umé : gelene kadar
Heyün çımhel paven : ne zamana kadar bekleyeceğim
Heyün inke : şimdiye kadar
Hılamalo :tev-şuna bak
Hınnek: çene
Hın hu teşunun: çok sallanıyor
Hırbo :
Hi : yaş
Hin çéra me vac : artık kimseye söyleme
Hin müş : artık gitme
Hin nin artık gelmiyorlar
Hire heme : üç tane
Hişar bi :uyanmak farketmek
Ho ça: nerede
Hol: iyi
Hol ker : iyi yaptı
Hol mı nı şi : hoşuma gitmedi
Ho sor : odur üstünde
Ho yün : odur geliyor
Hun : beyhan
Hunak : söndür
Hunıc : beyhanlı
Hun tüir şeker : al sana şeker
Huş huşik vér varun : nisan yağmuru ( tez canlı insanlar içinde söylenir)-asıl yağmurdan önce yağmurun çiselemesi
Hüve : kürek
I
Inara pé : bundan sonra
In he: bu kadar
Inqede:böyledir
Işé: yatsı
İ
İnik ho itiyada: işte burada
İnké : şimdi
J
Jun vet : uyuz çıkarma miskinleşme
K
Kabala gırot : götürü hesabı çalışmak acele etmek
Kadiya : kurtuldu - bitti
Kadna : kurtardı
Kani va yo :bari dedi bir
Kakat : kafa tası
Kaldiye ser : üstüne çullanmak
Kalé mı mekır :benim lafımı yapma
Kalé pilun ma : atasözü
Kalkule :kalabalık
Kal mek : konuşma sesini çıkarma
Kaltak : edepsiz
Kamiş nibi : kıyamamak
Kap : ışkın
Karmıcın : kurtlu
Kaş : yokuş
Kaşık : çek
Kaş qeyme : yokuş yukarı
Kaş var : yokuş aşağı
Kate :büyük kemik
Kateyin : kemikli
Katafna : korkuttu
Katfiya : korktu
Kayme : para
Ké kamun : kamunların kamunlara ait
Kelav nun xu sare : küllahı başına takıyor
Kemi :eksik az
Ken : yapıyorum
Kene kum : kimin kızı
Kerbey : kirve
Kerkınç : yengeç
Ker vin : kaybetti
Keyf mı şı : üzüldüm mutsuz oldum
Keyf veş bi : mutlu olmak
Kıc kıcik : küçük çocuklar
Kıcun : çocuklar
Kıçalek : küçük
Kıjık xu turekerd: saçını taradı
Kıjik : kuyruk yağının kaynatıldıktan sonra kalan posası
Kılsı : tabure
Kın : kılıf
Kıncun ken pıra : elbiselerimi giyiyorum
Kınc vete : soyunuk
Kındır :kalın ip urgan
Kırp: tavuğun ķuluçka dönemine girmesi
Kırtik çinü : hiç yok zellesi bile yok
Kısxa punz : soğan çeşidi
Kıştış: öldürme
Kıza: öksürdü
Kızılkurt: zıkkımın kökü
Ki: kişinin kendisi
Kileban :köklüce
Kin ca : yer bulmak
Kin vıla : dağıtıyor
Kip dekere : ağzına kadar dolu
Kir: erkek üreme organı
Kira persin : kişiye sorarlar
Kis: kadın üreme organı
Kişt : öldürdü
Ki tersnin : kişiyi korkutuyorlar
Kiye :ev
Kiye kerd :yuva kurmak geçinmek
Kiye nıkerd : ev kuramamak geçinememek
Kiyun : evler
Konzık : tava
Ko sıpye: akdağ
Kot : düştü
Kot eré : geç kaldı
Kot ra: yattı
Kottik : zehir- yenilmemesi gereken şey
Kot vir : hatırlamak özlemek aklına düşmek
Kuçun gerin : köşe , izbe yerlerde dolaşmak
Kullik: delik
Kum : kim
Kuma hetıd : hangi tarafta
Kun eré: geç kalır
Kun vir: aklına düşmek
Kusur cu mun : kusura bakma
Kuzina : soba
Küen : döverim
Kühe :mavi
Küncü : susam
Kün de: içine doldurmak
Kün şüşun: şişelere dolduruyor
Küte : acur
L
Lac : evlat çocuk
Lapat :tokat
Lapık: eldiven
Laşe : etin yenilmeyen kısmı siniri
Leğendür : yaban otu çeşidi
Lekıc : arındık
Leqna: oynattı
Lermın : ılık
Lınge hu berzık :ayağını kaldır
Lıngun : ayaklar
Lıngun ker derg: ayaklarını uzatmak
Lıngun ker lıngun ser : ayak ayak üstüne atmak
Lüe : dudak
M
Mahlé ağun : ağaların mahallesi
Mahlé kulun: kulların mahalesi
Mala tı ferç nieb : öyleki ferç olmayasın
Ma museye : biz alışkınız
Mara peyen : bizden sonuncu
Mar bin şimel : çalı dibi yılanı
Mast umye kerd : yoğurdu mayaladım
Mastva : ortasına yağ koyulan bir yemek çeşidi
Maz : bizde
Mé : gelme
Me berm : ağlama
Med : verme
Mefte tüd öst: sende anahtar varmı
Meh di:Mehmet hadi neden söylediğimi yapmıyorsun
Mehsere : dut bulamacı ve pestil yapma etkinliği
Mele : çekirge
Me pav : bekleme
Merd: öldü
Merdım ce : birbirinin adamı olmak
Merdım hol : iyi adam
Merdım lez: aceleci adam
Merci: mercimek
Merşav : gönderme
Mesin : ibrik
Meşk : içinde ayran yapılan tulum
Me ters : korkma
Me vec : çıkarma
Mı : ben
Mı çı zunen : ben nerden bileyim
Mı di : gördüm
Mıd : bende
Mıkatık : besle
Mıkruf : pis kirli hastalıklı
Mıl : boyun
Mın cılun : yatakların içinde
Mıra : öldü bay
Mı ra : benden
Mıra esün tı zazaki niyozin:( benden görünüyor)bana öyle geliyorki sen zazaca bilmiyorsun
Mıra : öldü bay
Mırçı lazım:banane
Mırd bi : doydu
Mırdé xu wer : doyuncaya kadar yedim
Mıré : öldü bayan
Mı rış : dökme
Mırin: ölürler
Miger : alma
Miyed : verme
Miyun do: köyün içinde
Miyune xu me dec: belini incitme
Miyun hega: tarlanın içinde
Mo: yeme
Molla batun katun : (mekanı cennet olsun)
Möcna : gösterdi
Möş : gitme
Muercile : karınca
Mun : bakma
Munun : benziyor
Murdar : leş yenilmesi haram olan et
Mur ker : surat astı
Muruz : asık surat
Musa : öğrendi
Museniz : öğreniyorlarda
Musin : öğreniyoruz
Musnin : öğretiyoruz
Müer : mor
N
Namé : isim ad
Namé mı : benim adım
Nata bıd : bu tarafa it bu tarafa ver
Nenun : ekrekte bir aşiret adı
Ne ser : üstüne koymak
Neve : yeni
Nıbi: olmadı
Nı eşt : atmadı
Nımac kerib :namaz kılmıştı
Nı haviya : rahat durmadı
Nıké şin : neredeyse giderler
Nımac bık: namaz kıl
Nımac kerd : namaz kıldı
Nımé : gelmedi
Nıng çina : küfretti
Nıng mı çin : küfretme
Nıras itiya:buraya kavuşmayasız
Nı şik : kırılmasın
Nışken kiyek va mun : evi temizleyemem kalsın
Nışk pav : edemiyorum bekliyeyim
Nışk şir:gidememek
Nışte : muska
Nı va : söylemedi
Nıven : yemiyorum
Nı véna: görmedi
Nıveş kot : hasta düştüm
Niem saat : yarım saat
Nigen: almıyorum
Nigin: almıyoruz
Nin : gelmemek
Nir : gelmesinler
Nişte : muska
Niyeda : vermedi
Niye mund : kalmadı
Niye xer : hayır asla mümkün değil
Niyeme : yarım
Niyemced : eksik olması gerekenden az
Niyeşte: kirli
Niyezuné xura : bilmemezliğinden
Niyoz kiyek : ev yapamamak geçinememek
Nucık: yumruk
Nun pede mek: içine ekmek doldurma
Nun ser kot : yemeğe geç kalmak
Nuveş kot : hasta düşmek hastalanmak
O
Oftin :cesaret etmek
Oğurub: güle güle
Oka germına : sıcak su
Oka serdına : soğuk su
Oké karaçali: karaçalı suyu
Ö
Ös : görünsün
Ösün : görünüyor
P
Pac : soymaktan emir- soy
Pacen : soymak , ağac soymak
Paç : gömlek
Pak : tak
Pa mun : birlikte kalsın meyve dalında kalsın
Papık : patik ayağa giyilen kalın çorap
Paşné : topuk
Paşte tü : senin sırtın
Pat : soydu
Pa ume : birlikte geldi
Pav: bekle
Pay men : ayak basma ( ayak basmamaktan emir )
Pay muried : ayağınla vurma tekmeleme
Peda kerd : buldu tedarik etti
Pé hasiya : farketti farkına vardı
Pé hivi zere gırot :gülmekten karnımız ağırdı
Pé mend : beraber kaldı yanında kaldı
Pendir: peynir
Peni :arka son
Peré : önceki gün
Pere bıd cı:ona para ver
Perera : parayla
Pers kun : soru soruyor
Perun sör; para yüzünden
Pestil :dut üzüm şırasının güneşe serilmesiyle yufka biçiminde kurutulmasıyla yapılan bir tür ezme
Peşuna; pişman oldu
Pé sék :ne yapayım (artık bir önemi yok)
Pé xu tad: arkanı dön
Pıfık : üfle
Pılas : keçi kılından yapılan halı
Pılık : balon (bingöl zazacası)
Pıntin: miskin kirli tembel
Pırager : giy
Pırcın : elek
Pırçıkın : tüylü
Pıtek : çocuk
Pıxeri : şömine
Pielek: torba
Piet : sıkı kuvvetli
Pilun ma: büyüklerimiz
Pilvatiké zazaki : zaza atasözü (dersim zazacası)
Pirpirim : semiz otu
Pisika:
Piş : akciğer
Pit : kuvvetli sıkı
Piye nıkin: iki kişinin anlaşamaması
Pize: mide
Pocė : pişti
Pör bin : diğer taraf
Puçun paykır : çoraplarını giy
Puçunuz : çoraplarıda
Punet :lira
Püre dey : vurdu
Puriyed : vur
Puriye med : ona vurma
Q
Qadiya:bitirildi
Qars kot mı: üşüdüm
Qasiyé : ezilme zedelenme
Qal: söz
Qalé vérén : öncekilerin sözü
Qay nı bün:niye olmuyor
Qede ini : bunun gibi
Qedım :keser
Qéra : bağırdı
Qé şarmayin : neden utanıyorsun
Qé xer : hayırdır acaba
Qé vac :niye söyleyeyim
Qul bi: delindi
R
Racun : kapat
Rakot: yattı
Rakoté : yatmış uyumuş uzanmış
Rakotış: yatmak
Rama: kaçtı
Rar : yol
Rar şı : yürüdü
Rasayé: yetişmiş
Raştiki vun : doğru söylüyorum
Raşuneyiş : silkelemek (raşun bayram anlamına gelmesine rağmen meyvelerin dökülme anı olarakta nitelendirilmiş)
Rayker : yolladı
Raykin : yollamak yola koymak
Raykır : yolla
Rék : yolla
Riyem : iltihap
Rixın : insan dışkısına bulaşmış (poxlu)
Rona : erkenden
Röc : gün haftanın günlerinden herbiri
Ruçukneyé : yolunmuş
Ruşin : oturuyorlar
Rüe : nehir
Rüece : oruç
Rüen: koy
Rüşen : oturuyorum
S
Sare hu büş: başını yıka
Sare mı decna : başımı ağırttı
Saré tü şıknen : başını kırarım
Say bin erd : yer elması
Sé : gibi
Sebık : ne yapsam
Se bi tü ser:ne oldu sana
Se derim : yüz defa
Sel: sepet
Senciş: tartmak
Sera şin : nereye gidiyorsun
Ser sekur : aşırı soğuk ayaz
Sé xu kerd :kendi bildiği gibi yaptı
Sé ver : önceki gibi
Sé yi : onun gibi
Sıl : hayvan dışkısı
Sımbare : sincap
Sıst : gevşek
Sineyé mı : değerlim
Sirgül: kuşburnu
Sisperik: kelebek
Sogna :daha
Sor : üstünde
Sör ini : bunun yüzünden
Sumak :yemeklere katılan eşkimsi tadı olan mercimek büyüklüğünde bitki çeşidi
Surinç:kızamık
Sür kin : kızartmak
Ş
Şaven : gönderirim
Şé : yatsı
Şeelik: yayla gurubu
Şéyiş : gitmek
Şı :gitti
Şı ça : nereye gitti
Şıkıt : kırdı
Şıkiya : kırıldı
Şıkté : kırık
Şıma he sekin : siz ne yapıyorsunuz
Şırtık :ince dal
Şıt : yıkadı
Şıteyé : yıkanmış
Şıtin: yikıyorduk
Şier : gidelim
Şin ça : nereye gidiyorsun
Şoye şevun : gece yarısı
Şun: akşam
Şund : bu akşam
Şuné duvar : davar çobanı
Şunen: geçirmek takmak sıkmak
Şum: öğün
Şü: git
T
Ta nin: zamanım yok
Taçarnen: çalkalayıp temizleme
Tad : çevir
Tafin : yak
Tahnkerd :iteledi
Té bir : birlikte gelsin
Teğza mek : acele etme
Terbiye rızkun niyek : rızıklla terbiye etmesin
Té şir: beraber gideyim
Tekavut : kovma uzaklaştırma emekliye
ayırma
Telı : diken
Teli : dikenler
Telis: Torba
Tendür : yer ocağı
Teng : dar
Témye da : tembihledim
Tené : tencere karası isi
Teng şeng : beyxut gitme şok hali
Tepiş : yakala
Terekna : bıraktım
Terne : kurut
Téşé : salladı
Teşkale: telaş
Teşt: leğen
Téştaréra pé : öğleden sonra
Teştarera tepiye : öğleden beri
Teqza : acele etmek
Teyic: yaban üzümü
Tı : sen
Tı bi hol : sen iyi oldunmu
Tı bör : seni götürsün
Tı ha pave kum : kimi bekliyorsun
Tı ha sekena :sen ne yapıyorsun (kadın için)
Tı kot dest mı : elime düştün
Tı kot ere : geciktin
Tırşık : kuzu kulağı
Tı va hulpo hulpo :sen dedin hulpo hulpo -ağız kalabalığı ile konuşma
Tı vorzin : kalkıyormusun
Tı zun mı va se : ne dediğimi anladınmı
Tike şımen tike nı şımen : biraz içerim biraz içmem
Tiodin: karıştırmak (çayı)
Tiribaran: kaşağı tımar etme hayvanları temizleme
Tirmar: ince yılan
Tiyevıst : yaktı
Tiz şı gırot : sende gittin aldın
Tok :üzerinde ekmek yapılan sac
Tore xu gen geren: torbamı alır gezerim
Törziyen : balta
Tuale: kabuk
Tun dekir : biraz doldur
Tura :senden
Ture kerd: taradı
Tuşk :keçinin erkeği
Tüir çı : sanane
Tüzbe : tespih
U
Una niye : böyle değilmi
Uncen : çekerim
Unver yi : onun seviyesi onun ayarı onun emsali
X
Xalza : dayıoğlu
Xastiki : şakadan
Xelas : kurtuluş
Xet : sebzelikteki bölümlerden her biri
Xeyr miyundıb: hoş bulduk hayır içinde olasınız
Xeyr umé : hoş geldiniz hayırla geldiniz
Xırbelek :
Xırt humyel : kırık ezik perte çıkmış
Xışn : büyük
Xıyar : salatalık
Xuane : kedinin erkeği
Xua nışin : ayıp tanımamazlık
Xuaz : hınzır
Xu diya tiemun :karışık tutum içerisine girdi
Xuet: yanımıza
Xu miye viyarn : oyalanma-geç kalma
Xura: zaten
Xuriz biger :kendinede al
Xur xud va : kendi kendime söyledim
Xu vor yün: kendi kendine gelir
Xur yo şişe big : kendine bir şişe al
Xu ver nışin : ayıp tanımamazlık yüzsüzlük
Xu vira kerd : unuttu
V
Vaab : olsun
Va : söyledi
Va berm : ağlasın
Vac se : ne söyleyeyim
Vade bin : öbür oda
Vahtna : adadım
Vaşt : istemek
Varza : bacıoğlu
Vasafné : övmek
Vaté : konuşma söz söylemek
Vatış :söylenme
Vauv beliné :hamuduyla götürme bir defada yutmak büyük lokma yemek
Vard : yağmur
Vay mı : kız kardeşim
Vazd şir :koşarak gideyim
Vazen : istiyorum
Vazin : istiyoruz
Vec :çıkar
Vécen: çıkarın
Vecen: çıkarıyorum
Vembar : say
Véna : gördü
Venda : çağırdı
Vend cı : ona çağır
Venden :çağırırım
Vendiye: çağrıldı (kadın)
Vendiya: çağrıldı (erkek)
Veng : boş
Veng xu bırna : kendi sesini kesti
Veng yi bırna : onun sesini kesti
Vengık : boşalt
Vercé : önce-ilk önce
Vér cumi : cami önü
Ver kişt : yan üzeri
Verikna : keşke
Verni mıra vic : önümden çekil
Ver va şür: bırak gitsin
Ver yi enav :yemesi böyledir
Vesait: araç vasıta
Veşna: yaktı
Véve: düğün
Vévé : gelin
Véver : karşı öte
Vıré vırsé : şimşekler çaktı
Vıs vısik : yusufların yusuf
Veş yıra şı : hoşuna gitti
Vırd piya : ikisi beraber
Vıreşté : yapılmış
Vış var: sapasağlam
Vicin: seç
Vilna : ovdu
Vin mek : kaybetme
Vistın: yirmilik
Vistore :kayın
Viyarnin : zaman geçirme
Viyer : geç
Viyerena : geçiyor
Viyer piyorun : hepsinden önce
Viye xu qarafne : vücudunu kırdı
Vizér : dün
Vırarık : kucakla
Vorzen :kalkarım
Vorz kiye : kalk eve
Vorz pay : ayağa kalk
Vuiz bir : oda gelsin
Vulıka: iyidir güzeldir
Vuna se : ne diyor
Vunin : okuyorlar (bay)
Vunena : okuyor ( bayan )
Vunişena : oturuyor biniyor
Vunişt : binmek
Vunun: okuyor
Vurd piya : ikisi beraber
Vuyin : cilveci
W
Way ok : su yolu
Y
Yemnuna: birbirimize
Yen : geliyorum
Yeréb : ikindiydi
Yérs : kızgınlık
Yevun: yavan katıksız
Yı : o
Yıra kadiya : ondan kurtuldu
Yin : geliyorlar
Yin var: aşağı inmek
Yo cad : bir yerde
Yo cıta puç : bir çift çorap
Yo kor : bir öğün bir kısım gurubun bir kısmı
Yoob : bir tane olsun
Yona :başkaca- bir tane daha
Yona bine : biraz daha
Yo pay erzen tü tı erdıd munin : bir tekme atarım sana yerde kalırsın
Yo sıl raşinin :hayvan dışkısı saçarlar (birşey yapamazlar)
Yo tén : bir kişi
Yün : geliyor
Z
Za grot : çok aldı
Zarac : keklik
Zatarna :
Zazaki ma hol niya : zazacamız iyi değildir
Zeğel : oyunbozan mızıkçı
Zem : gıybet
Zengen : balta
Zerd : sarı
Zere yi vıreşt : gönlünü yapmak
Zerré tü şıkna: ödün koptu
Zerqet :arı
Zirkulik : idrar yolu
Zocen : evleniyorum
Zociniz : evleniyorlarda
Zocné : everdi
Zutik xu ard teber :anüsünü dışarı çıkardı(bağırdı)
Zürav : yalancı
Zür kin : yalan söylüyorlar